Merhaba Güzel Candaş’ım.
Bu videoda hayatını cesurca yaşayabilmen için ilham olmaya çalışacağım. Hayatın içinde var olabilmek için en gerekli duygudur, cesaret!
Cesur musun?
Cesaretin var mı?
Kendine bu soruları sorabiliyor musun?
Bence sen de kesinlikle cesursun Güzel Candaş’ım. Aslında her birimiz cesur doğduk. Daha sonra cesaretimiz korkularla yer değiştirdi. Çünkü çocukluktan itibaren korkuyla gütmeye çalıştılar.
-“Bunu yapma, polis amca gelir.”
-“Bunu böyle yaparsan, doktor gelir iğne yapar.” gibi pek çok örneği sen de kendi yaşamından hatırlayabilirsin.
Bütün çocuklar hatta bebekler cesurdur. Onların davranışlarını izlemeni tavsiye ederim. Almak ve ulaşmak istedikleri ne olursa olsun engel tanımadan ilerler. Çoğu zaman ebeveynlerin aslında korumaya çalışırken korkutarak sakınma güdüleri vardır. Bazen de yaşanan olaylar nedeniyle, pek çok insanın hatırı sayılır şekilde cesareti kırılmıştır.
Ben öğrencilerime cesur musun diye sorduğum zaman;
“Cesurum ama az.”,
“Cesurum ama çok değil.” ya da
“Bazı konularda cesurum, bazı konularda değilim.”
“Bazen cesurum bazen değilim.” gibi cevaplar alıyorum.
Cesaretin az ya da çok diye bir ölçüsü var mıdır?
Peki konulara göre değişiklik gösterir mi sence?
Bir insan ya cesurdur ya da değildir Güzel Candaş’ım. Ya aşıktır ya da aşık değildir. Cesareti aşka çok benzetiyorum ben. Çünkü ikisi de yüreğe ait. O zaman her yerde duyduğumuz cahil cesareti diye bir şey olabilir mi? Olamaz. Çünkü hiç duydun mu “Cahil aşkı” diye bir şey? Eminim hiç duymadın ve duymayacaksın. Çünkü, yüreğe ait bir cahillik olamaz.
O zaman nedir cahil cesareti, ben söyleyeyim. Haddini bilmezliktir, ego patlamasıdır, ahmakça özgüvendir, saygısızlıktır, farkındasızlıktır kısaca büyük bir aptallıktır. Bu sebeple cesur insana “Yürekli” denir ve korkak insana da “Yüreksiz”. Yani konu; kalple ilgilidir, gönülle ilgilidir. Zihin üstünden yaşamak korkaklığı getirir kalp üstünden yaşamak cesareti getirir. Cesaret belirsizlik durumuna açık olmaktır. Riske girebilmektir. Cesaret tek başına bir duygu değildir. Yanı başında korkuda vardır. Cesur insan korkusuzdur derler. Fakat zannedildiğinin aksine cesur insanlar korku hissederler, ancak korkularını yönetebilir ve üstesinden gelebilirler. Cesareti anlamak için onun zıttı olan korkuyu tanımak, kaçınılmaz olduğunu bilmen gerekir. Korku bir düşmandır ve acımasızdır. Felç eder insanı, hareketsiz bırakır. Cesaretse özgürleştirir hareket alanını genişletir. Ben bunu “Uçurumun kıyısında yaşamak.” olarak tanımlıyorum. Uçurumun kıyısında yuvası olanlar, hayatı tam anlamıyla ve cesaretle yaşar.
Neden mi?
Ya yuvarlanacaksın ya da kanatlanıp uçacaksın. Her şeyin gelip geçici olduğunu bir an da her şeyin değişebileceğini bilirsin. An’ı yaşamayı kalbi yaşamayı öğrenirsin.
Farkında mısın, kaplumbağa bile bir yol almak, istediği yere gidebilmek için ancak güvenli olan kabuğundan kafasını çıkarttığında yapabilir. Aynı yerde kalmak kolaydır. Girersin kabuğuna, ellerini kollarını başını çekersin içeriye, artık güvendesindir. Fakat hep aynı yerdesindir ve kaskatı. Hâlbuki hayat devamlı ilerler. Belki de bu yüzden herkes kâşif olamıyor, keşfedemiyor, kendinde ve hayatta olan güzellikleri.
Wisconsin Üniversitesi’nde siyaset bilimi dersi veren Richard Avramenko’nun bu konuda açıklaması şöyledir. ‘‘Cesaret, insanların kendilerini bireysel, izole ve materyalist varoluşlarından çıkarmasının birincil yoludur. Bir yaşam amacı uğruna risk almaktır. Kendimizi aşmamız için bize ilham veren şeyi ortaya çıkarır. Ve onu bu kadar dokunaklı kılan, cesaretin kendini aşan karakteridir.’’ der.
Hindistan’da dinlediğim sevdiğim bir hikâyeyi paylaşmak istiyorum. Korkak mı korkak bir fare varmış. Kedilerden çok korkuyormuş. Hep dua ediyormuş kedi olup korkmamak için. Yanından geçen bir büyücü duymuş farenin duasına acımış ve fareyi kediye dönüştürmüş. Kedi olan fare bu sefer de çok büyük kedileri görüp korkmuş. Yine dua etmeye başlamış, bu sefer de aslan olup korkmamak için. Büyücü bu sefer de onu aslana dönüştürmüş. Fare çok sevinmiş. Ne var ki; bu sefere de avcıları görüp korkmaya başlamış. Tabi ki yine dua etmeye başlamış, avcı olmak için. Büyücü bakmış ne yaparsa yapsın, farenin korkusunu yenmesinin bir imkânı yok. Onu eski haline çevirmiş ve fareye;
-“Ben ne yaparsam yapayım sana yardım edemem. Çünkü sende bir fare yüreği var.” demiş.
Babamın çocukluğumdan beri her zaman söylediği sevdiğim bir lafı vardır.
“Yüreğin mangal gibi olsun evlat, ateşi hiç eksilmesin.” derdi. Cesur olmak korkmamak değil korkuya rağmen harekete geçmektir. Uzaktan cesur olmak kolaydır. Yaparımlar, ederimler, bırakırımlar, giderimler, demesi çok kolaydır. Hayatta taklit edilemeyecek konular vardır. Hiçbir zaman cesareti, aşkı, merhameti, içten gülümsemeyi taklit edemezsin. Bunların hepsi yürekten gelir, sahicidir, gerçektir, hakikidir. Bu sebeple cesur olacaksan kendin olacaksın ve bu senden yayılacak. Aynı, bir göle taş atıp taşın merkezinden dalgaların yayıldığı gibi merkezinden yayılacak.
Ve, sıra geldi ipuçlarına. Şimdi sana, 7 can simidi vereceğim.
1) KONFOR ALANININ DIŞINA ÇIK ve DENE
Güvenli alanının dışına çıktığında, ne kadar sahte bir alanın sahip olduğunu ve seni ne kadar kısıtladığını fark edeceksin. Yapmaktan korktuğun şeylerin listesi yap ve sana göre en yapılabilirleri en kolayları yaparak başla. Korkunun üstesinden gelmenin en iyi panzehiri doğrudan eyleme geçmektir. Denemek cesarettir. Denemekten vazgeçme.
2) REFERANSINI İÇTEN AL
İnsanlar genelde dış referanslıdır. El alem ne derse ona göre yaşar. Aile, arkadaş, eş baskı yaparak hayallerini baltalayabilir olmayacak diye korkutabilir. Cesur insanın referansı yüreğidir. Kalbinin zarif sesini duymalısın. O özel sesi duyabilmen içinse, zihninin durgun bir göl yüzeyi gibi sakin olması gerekir. Gün içinde 3 dk sessiz kalarak can molaları ver. İçsel çalışmalarla kendini sevgiyle tanımaya keşfetmeye başlarsın. Hazırlamış olduğumuz; “Mert Güler İçsel Farkındalık” cep telefonu uygulaması, sana sessiz kalışlarında yardımcı olur. Hemen indirip başlayabilirsin. Sessiz kalmaya bir başladın mı, en güzel yolculuğuna başladın demektir.
3) CESARET BULAŞICIR. CESUR İNSANLARLA VAKİT GEÇİR.
Korkak insanla, cesur insan aynı yolu beraber yürüyemez. Eğer cesaretle yürümek istiyorsan, yoldaşın cesur olmalı. İşte o zaman sana cesaret bulaşır, yürek bulaşır, gönül bulaşır. Cesur kişileri takip eder, kitaplarını okur, filmlerini seyredersen cesaret tohumları senin de yüreğinde filizlenir. Mevlâna, Şems, Hacı Bektaşi Veli, Yunus Emre, Hallacı Mansur, Hacı Bayram-ı Veli, Aziz Mahmut Hüdai, Eyüp sultan gibi bütün pirler çok cesurdur, çok kalbi insanlardır. Hatırla; takip edeceğin rehberin cesur olsun.
4) HAREKETE GEÇ
Bir noktadan sonra, yapmak üzere olduğun şeye; anlamsızca, durmadan üzerinde boş boş düşünmeyi bırak. Sadece yap. Aşırı düşünmek seni sadece harekete geçmekten vazgeçirmekle kalmaz, strese de sokar. Cesaret başka bahara kalır. Derin bir nefes al, zihnini dinginleştir ve yüreğinden geçen kararı uygula. Tereddüt etme ve sadece üstesinden gelmeye gayret göster.
5) KORKMUYORMUŞ GİBİ YAPIP, CESARETİN ÖNÜNÜ AÇ
Bu ipucu, tuhaf ve komik geldiğini biliyorum. Fakat bu konuda yapılan araştırmalar bu davranış biçimin etkili olduğunu gösteriyor. Korkacak olmuş olsaydın, neden ya da nelerden korkardın bir düşün. Ancak hemen kendine o anda; “Korkmasaydım ne yapardım?” diye sor. Korkmasaydın, gerekeni yapar mıydın? Bence kesinlikle. O zaman gerçekten, cesurca, ne büyük işler yapabileceğini göreceksin. İçindeki korku duygusunun, cesaretle yer değiştirdiğini fark edeceksin.
6) MEYDAN OKU, BAŞARISIZLIKTAN ÇEKİNME
Genellikle cesaretsiz seçimlerin altında rezil olma korkusu yatar. Başkalarının gözünde başarısız olma ihtimali ürkütür ve insanı cesaretsiz yapar. Kim bu başkaları söyler misin? Kime rezil olabilir, kim için başarısız sayılırsın? Meydan okumanın kendisi zaten büyük bir başarı değil midir? Kimse hatasız değildir. O hor gören tiplerle eğlen. Başarısızlıklar başarıya götüren merdivenlerdir. Sen cesurca uç kartallar gibi. Kükre aslanlar gibi, yoluna devam et.
7) GÜLÜMSE Kİ GÜLÜMSET
Bu dünyada şu andaki çivisi çıkmış düzene gülümseyen ve gülümseten insanlar gerçekten en cesur insanlardır. Korkak insan hep asık suratlı ve matemdedir, bir türlü çıkamaz; cesur insan kutlamayı bilir kutlayacak muhakkak bir şeyle bulur. İnsanın hayata gülümsemesi hayatın da insana gülümsemesi için cesur olması lazım.
Yeni bir hayata var mısın Güzel Candaş’ım?
Nelson Mandela şöyle der;
“Cesaretin korkunun yokluğu değil, onun üzerindeki zafer olduğunu öğrendim. Cesur adam korkak olmayan değil, bu korkuyu fetheden kişidir.” der.
Haydi; sen de cesaretini topla, denemekten korkma. Korkularının yerine, sevgini koy, aşkı koy. Hatırla; yarın, geri kalan ömrünün ilk günü. Her gün yeni bir başlangıç. Yüreğinde sevgi ve cesaret barındır. Senin için de cesur olmanın zamanı belki de çoktan gelmiştir.
Ve videomun sonuna geldik Güzel Candaş’ım.
Sen korkularının üzerine giderek cesaretle neler yaptın, neler başardın?
Yorum olarak videomun altında paylaş.
Okuyanlara sen de ilham ol olur mu?
Bağlantıda kal…
Cesaretle kal…
Aşkla kal…