Hayat Amacını Bulmak Kişisel Gelişim Hİkayesi 26

Aydın bir kişi, yazı yazmak için deniz kenarına gidermiş. Çalışmaya başlamadan önce, sahilde güzel bir yürüyüş yaparmış. Bir gün sahilde yürürken, dans eder gibi hareketler yapan bir insan silueti görmüş. Güne dans ederek başlayan biri olduğunu düşünmüş ve gülümsemiş. Ona yetişebilmek için adımlarını hızlandırmış. Yaklaştıkça bunun genç bir adam olduğunu ve dans etmediğini görmüş. Bir kaç adım koşuyor, yerden bir şey alıyor ve yumuşak bir hareketle denize atıyormuş.

Biraz daha yaklaşınca seslenmiş :
-“Günaydın. Ne yapıyorsun böyle?”

Genç adam başını kaldırmış ve cevap vermiş :
-“Suya deniz yıldızı atıyorum.”
-“Sanırım şöyle sormalıydım.” demiş aydın adam.
-“Neden suya deniz yıldızı atıyorsun?”
-“Güneş çoktan yükseldi ve sular çekilmeye başladı. Eğer onları suya atmazsam ölecekler.” demiş genç adam.
-“Ama delikanlı, görmüyor musun ki kilometrelerce sahil var ve baştan aşağı deniz yıldızıyla dolu. Kaç tanesini kurtarabilirsin ki?”

Genç adam zarifçe dinlemiş, tekrar yere eğilmiş. Yerden bir deniz yıldızı daha almış ve dalgalanan denize doğru fırlatmış.
– “İşte bunu kurtardım.”

Bu cevap adamı şaşırtmış. Ne söyleyeceğini bilememiş. Geriye dönmüş, yazmaya başlamak üzere kulübesine gitmiş. Gün boyunca yazmaya çalışırken, genç adamın görüntüsü gözünün önünden hiç gitmemiş. Aklından çıkarmaya çalışmış, bir türlü yapamamış. Nihayet akşama doğru fark etmiş ki, o koca bilim adamı, o büyük şair, bu gencin davranışının özünü kavrayamamış. Çünkü bu gencin davranışının, evrende bir gözlemci olmayı ve olup biteni izlemeyi değil, evrende bir oyuncu olmayı ve bir fark yaratmayı seçmek olduğunu anlamış. Utanmış. O gece sıkıntı içinde yatmış. Sabah olduğunda bir şey yapması gerektiğini bilerek uyanmış. Yataktan hemen kalkmış, sahile inmiş ve o genci bulmuş. Bütün sabahı onunla; denize, deniz yıldızı atarak geçirmiş.

KISSADAN HİSSE

Konfüçyüs der ki; “Karanlığa söveceğine, kalk bir mum yak.”

Bir mum yakmak, gücünü ve cesaretini göstermek maalesef eleştirel zihin için kolay değildir. Bir şeyi beğenmek, önyargılı olmak, olumsuz düşünmek, küçümsemek katkı yapmaktan daha kolay gelir. Çünkü yol göstermek, yapıcı olmak gerçekten bilgi ve edep gerektirir.

Tıpkı hikayedeki gibi, eleştirisel fikirlere rağmen bir tek can için bile yoluna devam edenler fark yaratanlardır. Bu; uçurtma misali rüzgarı önden alıp ilerlemeye devam etmeye benzer. Fark yaratan insanlar; problemlere karşı kolay çözüm önerileri geliştirir; hızlı karar alır hızlı harekete geçerler; iyi birer gözlemcidirler, hata yapmaktan korkmazlar, özlerine güvenirler en önemlisi yaptıkları işe gönülden bağlıdırlar.

Bunun için insanın bu hayatta ulvi bir amacı olmalı. Güzelliklere vesile ve ilham olmayı istemeli. İster büyük olsun, ister küçük olsun hiçbir can hafife alınmamalı. Çünkü bir canın yüreğini uyandırmak, o can için dünyayı daha sevgi dolu ve yaşanır hale getirir. 

Günümüzde yapılan araştırmalar; amacı olan insanların diğer insanlara göre; zihinsel, duygusal ve fiziksel olarak daha güçlü olduğunu göstermektedir. 

Güzel Candaş’ım; bumerang gibidir hayat, verdiklerimiz dönüp dolaşır bize muhakkak geri gelir. Sen de bu hayata hangi amaç için neler verdiğine dikkat et lütfen. 

Hayat amacını bilmen ve fark yaratman dileğimle…